Miyomlar tek bir düz kas hücresinden köken alan kadınların en sık rastlanan iyi huylu rahim kitleleridir. Miyomlar, genellikle leimyom ya da fibroid olarak da anılırlar.
Miyomların görülme sıklığı ve kimlerde daha çok görüldüğü;
Miyomların tüm kadınların %20-30 ‘unda görülürken bu oran otopsilerde %50 ‘ye ulaşır. Bu durum myomların birçoğunun belirti vermemesine ve otopsiden önce tanı konulamamasına bağlıdır. Tipik olarak, Afrika kökenli Amerikalılarda daha sık görülür iken (yaklaşık %50) Asyalı ve Kafkasyalı ırkta bu oran yaklaşık %25’tir. Miyomlar 18 yaş altında nadiren görülürken menopozdan sonra sıklıkla küçülüp kaybolurlar.
Miyomların tipleri;
Genel olarak Miyomlar rahimin yerleştikleri tabakasına göre üç ana tipe ayrılırlar. Miyomlar nadiren tüm vücuda yayılabilir ama iyi huylu olarak kalabilirler; bu duruma Miyomatozis denir.
Subseröz: Rahimin en dış tabakasının hemen altına yerleşirler. Subseröz olanlar saplı olabilir ve rahimden küçük bir sapla köken alıp büyüyebilirler. Saplı miyomlar komşu başka organlardan örneğin yumurtalık veya karın içi diğer organlardan damarlanabilir; o zaman parazitik miyom adını alır.
İntramural: Miyom rahim düz kası içinde gelişir.
Submukozal: Bu tipler rahimin en iç tabakasının altında yerleşir ve sıklıkla anormal kanamaya sebep olur. Submukozal miyomlar saplı olabilir ve hatta rahim ağzından dışarı çıkabilir.
Myomlarda değerlendirme ve tanı koyma;
Miyom tanısı rutin genital muayene sırasında düzensiz büyük rahimin hissedilmesi üzerine şüphe ile konulur. Miyomdan şüphelenilir ise ultrasonografi en iyi ve en ucuz seçenektir. Karından (büyük miyomlar için), vajinadan (küçük myomlar için) ultrasonografi yapılabilir.
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce 35-40 yaşından sonra anormal kanama ile başvuran tüm hastalardan rahim kanseri veya kalınlaşmasının dışlanması için rahim iç zarından örnekleme yapılmalıdır. Ultrasonografi ile miyomun sayısı, yeri ve çapı değerlendirilir. Kansızlığın değerlendirilmesi için tam kan sayımı istenir ve kanama-pıhtılaşma testleri yapılmalıdır.
Miyomlu kadınların çoğu belirti vermezler ve hiçbir tedavi vermeden sadece takip edilir. En iyi takip yöntemi miyomun büyümesi durana kadar her 6 ayda bir ultrasonografik muayene ve sonra yılda bir genital muayene yapılır. Eğer hastada belirti varsa belirtiler tedavi edilmelidir. Takipte ilk aşama ilaç tedavisidir ve cerrahide öncelik rahim koruyucu cerrahi tedavi yapılır.
Miyomun ilaçla tedavisinde neler vardır?
İlk basamak tedavi antiinflamatuar ilaçlardır ve ağrılı adet durumunda kullanılırlar. Bu tedavi aşırı adet göme ve basınç ağrılarını azaltır. Kanamada ilk tedavi hormonal tedavidir. Progesteron ilaçları ve düşük doz doğum kontrol hapları miyomların büyümesine neden olmadan kanama tedavisinde kullanılabilir. Bunların dışında daha az olmak üzere değişik başka hormon tedavileri de kullanılmaktadır.
Miyomun cerrahi tedavisi;
Eğer ilaçlarla tedavi yetersiz kalırsa, ilaçların yan etkileri olursa veya hasta ilaç almak istemezse cerrahi alternatifler vardır. Eğer miyom küçük ise (3-5 cm’den büyük değil) kanama kontrolü için miyomun çıkarılması ve benzer tedaviler yapılabilir.
Konservatif cerrahi tedavi rahim koruyucu miyom çıkarılması ameliyatıdır. Miyom çıkarılır ve rahim korunur. Bu tedavi robotik cerrahi, laparoskopi, histeroskopi veya açık ameliyat şeklinde yapılabilir. Kesin tedavi (yumurtalıklar alınır veya alınmaz) rahimin alınmasıdır. Yumurtalıkların alınması hastanın hormon durumuna ve yaşına bağlıdır. Bu ameliyatlar vajinal yoldan, robotik, laparoskopik veya açık (rahimin boyutu ve cerrahın deneyimine bağlı) şekilde yapılabilir.